18 Ocak 2012 Çarşamba

insaf...

vicdanın öldüyse hemen çık bu sayfadan...
ama kalbin azıcık daha atabiliyorsa hala...
iki dakika kulak ver... sabırlı ol...
5 sene önce sokağın ortasında yatan adamı hatırladın mı?
bütün bültenlerde görmüştün hani,
ayakkabısının altı delik...
taziyeler, dram müzikli hesap sormalar,
gereken mutlaka yapılacak vaatleri...
sonra uzuuun upuzun bir yürüyüş...
şişhaneden aşağı inenlerdendin belki...
ya da amaan bana ne deyip geçtin kimbilir?
5 sene oldu biliyor musun?
tam 5...
o gün doğan çocuklar okula başlamak üzere...
öğretmenleri tarihte bugün olanları anlatırken,
osmanbey'de sıkılan kurşunlardan bahsedecek mi acaba?
neyse o geleceğim meselesi...
bugün ne oldu biliyor musun?
o tetiği çeken çocuğun ağır abisi çıktı cezaevinden...
elini kolunu sallayarak...
örgüt değillermiş... öyle yani...
zaten cahil bi çocukmuş tetiği çeken o gün...
sence n.ç izlemiş midir bugün haberleri?
hani 11 yaşında 26 kişiyle bilinçi(!) olarak birlikte olan kız
ömrünü baş harfleriyle geçirmeye mahkum insan...
ne hissetmiştir acaba?
o da kendine kalsın...
kadınlar gününde pankartın ucundan tutanlar örgütmüş de mesela,
aylarca silah talimi yapıp enseye kurşun sıkanlar kahve erbabı...
umrunda mı?
poşu taktığı için duraktan alınanlar örgütçü ama,
çocuk tetiği çekerken arkasında duranlar oradan geçen tavşan...
sana ne mi?
ülkede empati aramayı bırakalı çok oldu biliyor musun?
vicdan için de kayıp ilanı verdik ahmetle nedimin duruşmasında!
ama şunu ne aklım alıyor ne gönlüm...
bir toplu iğne ucu kadar insaf da mı yok?
neden yıllarca yaşar ustayı izledik ki o zaman biz?
neden zengin adamı değil de münir özkulu tuttuk?
aile şerefinde o otomobil canımızı neden yaktı?
ya da önüne geleni ezip geçen amerikaya neden kızıyoruz yahu?
meslek neydi abi sizin?
memur, esnaf, gazeteci, tornacı, öğrenci?
hakkınızı yiyince patrona hocaya öğretmene müdüre neden sövüyorsunuz?
neyse unutun bu akıl sorularını da...
on saniye elinizi göğsünüzün üzerine koyun...
sadece on saniye gözününü kapatıp düşünün...
vurulan evladınız ya da babanız olsaydı?
katile silah tutuşturanlara ne demek isterdiniz?
gözünüzün önünden güle oynaya geçip gitse ne yapardınız?
on saniye unutun uyruğunuzu...
on saniye...
elinizi kalbinizin üzerine koyun...
vicdanınız ses vermiyorsa bile...
bir gram insaf kalmış mı orada?
yok yok sokağa inin demeyeceğim,
sizden eylem de beklemeyeceğim...
10 saniye bizimle birlikte üzülün yeter...
hrant için... adalet için...

2 yorum:

  1. Apo, güzel kardeşim benim, bloga bugün bakabildim, gecenin bir vakti boğazımı düğümledin be adam, ne güzel yazmışın, iyi ki yazmışın. Ellerin dert görmesin.

    YanıtlaSil
  2. eyvallah gerçekten güzel :) kardesim...

    YanıtlaSil