12 Mayıs 2016 Perşembe



Umut...

Magic Johnson’ın stopcemşatıyla Kerim Abdülcabbar’ın hukşatıyla büyüyenleriz.
Tahta potaların Yağmurdan Önce filminde Manchevski’nin dediği gibi yuvarlak olmayan çemberlerine atışlar yaptık.
Sonra Spor Sergi’yi doldurduk.
En çok smaç yapanlarla kural değişince üçlük atanları sevdik.
Bunların hepsini o adama borçluyduk; Beyaz Gölge.
Salami’nin Kuliç’in şahane hocası.
Nurlar içinde uyusun.
Çok sevindik çok üzüldük yıllarca.
Mahmut Abdül Rauf’un tikleri, Erdal Koşan’ın son saniye faülüydük.
Henry Turner’dan daha çok acıdı canımız kolu kuruldığında.
Sevinçler, hüzünler hepsi bizimdi.
Maksat çubukluya basket faül olmasındı.
Abdi İpekçilerde Haldun Alagaşlarda hep tribündeydik.
Hep çok sevdik de hiç bu kadar saygı duymadık.
Hiç bu kadar kendimiz gibi hissetmedik.
Hani diyor ya şair; biz sizde bütün aşklarımızı temize çektik be.
Bir Beyaz Gölge’miz var şimdi bizim de.
Bayrağımız gibi üzerimizden eksik olmasın diye dua ettiğimiz bir gölge.
Günün herhangi bir saatinde herhangi bir konuşmasını açıp dinlediğimiz bir adam.
Basketbol hocası değil de felsefe öğretmeni gibi.
Yeryüzüne insanlık öğretsin diye gönderilmiş bir elçi.
Hani sözünden çok özüyle örnek, bir saygı abidesi.
“İnsanlar buraya sizin mücadelenizi görmeye geliyor, yener ya da yenilirsiniz
Ama onlara bu mücadeleyi göstermelisiniz.
Bunu görürlerse emin olun sonucu umursamazlar.
Onlara kendinize oyuna ve rakibe saygınızı hiç yitirmeyin” diyen bir abide.
Hani uzak memleketten sadece yazları gelen otoriter tonton dede gibi.
Kızıyor sinirleniyor ama gözlerinden kalbini görüyorsur, ışıl ışıl.
Sanırsın pamuklara sarmalanmış.
Bizim bir Beyaz Gölgemiz var şimdi…
Çok güzel çocukları var yanında.
Üst üste 5 maçı diz ağrısı yüzünden ayaklarını sürüyerek oynayan, içimizdeki Uche hasretini
dindiren adam Udoh.
Ayaklarını yerden kestiği an ruhumuzu uçuran Vesely.
Hani neredeyse İzmir’i istese vereceğimiz Kostas.
O vicdansızın açtığı derin boşluğa puzzle parçası gibi oturan sakallı mesih: Gigi
Umudun bittiği yerde başlayan, mahallenin yakışıklı çocuğu, ya böyle durup dururken gidip sarılası geliyor insanın, Bogdan.
Arka sokaklarda neler oluyor Bobby
Bu dünyayı yakarız senin için Melih.
Lan oğlum korkma üçlük at Berk.
Aşiline tendon oluruz Ricky.
Adı nikola kendi yılmaz Kaliniç
Zıpla zıpla zıplamayan Antiç.
Sen ne şanslı bi adamsın Barış.
Kalbim Egehanda kaldı.
Gölgesi yeter Ercan.
Başta bütün dünyanın ah bizde olacaktı dediği başkumandan.
Balyoz gibi sert, babamdan daha mert.
Günlerdir televizyonda sizi görünce mutluluktan ağlıyoruz.
Sırtınıza havlular koyasımız, gece üstünüzü örtesimiz var.
Klipler izliyoruz tenha köşelerde deli deli gülerek.
Yola giderken ne renk giymişseniz o gömlekleri çıkarıyoruz dolaptan.
Kalbimiz bedenimize sığmıyor bazen, bağa bahçeye gidip bağırıyoruz.
Çok seviyoruz çok.
Ama tabeladan değil işte. Mücadeleden.
Sanki sahada biz varmışız gibi. Küçük Hüseyinleri Basri Dirimlilileri hatırlattığınız için.
Her rakibin hücumunu savunmasını ezberleyecek kadar bilimsel,
Bizimle ağlayacak kadar duygusal,
Gerekirse ölürüz diyecek kadar yürekli,
Birbirinin sırtını kollayacak kadar takımdaş.
Rüya gibi.
Bir umudumuz sizde şimdi bizim.
Denizlilerde, Kadıköylerde, meydanlarda koridorlarda çekilen çilelerden geliyoruz.
Son dakika yıkımlarından, kurulan ittifaklardan size sığındık.
Triko çubukluları giydik, örgü bilekliklerimizi size bağladık.
Spor sergide gittiğimiz ilk maçın biletine sarılıp uyuyacağız bu gece.
Binlerce kişi evlerde oturmuş deli deli planlar yapıyoruz şimdi.
Bütün sezon maçları yalnız izlediği için davetleri reddedenler,
Bankadan kredi çekip yollara düşenler,
Saat tam 10da sinemaya girmek için bilet alanlar,
Anneannesini dua etmesi için Eyüp Sultan’a götürenler.
Obra kadar bilimsel, büyük dedeler kadar batılız.
Totemimizle, yüreğimizle ama illa ki kocaman umudumuzla yanınızdayız
Bedenimiz nerede olursa olsun milyonlarca ruhla Berlin’deyiz.
Kazınırsınız kaybedersiniz bilemeyiz.
Ama son topa kadar mücadele edeceğinizi biliyoruz, o topa kadar sizinleyiz.
Sizle savunma yapıp, sizle kavga edeceğiz,
O kupayı yıllarca kendimiz için istedik, şimdi dünyanın en güzel takımı için istiyoruz.
Dünyanın en güzel hocası ve oyuncuları.
Kupa gelir gelmez bilemeyiz ama;
Sizi çok seviyoruz lan biz. Çok seviyoruz.