18 Haziran 2011 Cumartesi

baba...

böyledir işte hayat...
anneler uzuun uzuun yazılır, bırakırsın ruhunu kelimeler akaar gider...
zordur babayı anlatmak...
evet fedakardır...
evet ilk aşktır kız çocukları için...
erkek evlat için bileği bükülmez bir kahraman...
yasakların sembolü olur biraz büyüyünce...
izin vermeyen adam...
az konuşan,  kurallar koyan...
kimi sevgisini hiiç göstermez,
kimi çocuğuyla arkadaş...
kimi rakı masasına oturur ergen evlatla...
ama hep annenin bir adım arkasında işte...
geceleri bin metre derinde geçiren maden işçisi de olsa,
saat 6 dedi mi eve gelen doktor da olsa, aynı...
biraz umursamaz gibi görünen,
ama 24 saat yavrusunu düşünen adam...
benim ilk kahramanım da O...
hep daim münir özkul...
25 sene gece gündüz çalışıp
kendisine bir çikolata bile almayan adam...
evden kahvaltıyla çıkıp...
araya sadece simit koyan adam...
ilk kez dedemi kaybettiğimiz gün ağlarken görmüştüm...
"artık benim kimsem kalmadı bu dünyada dedi...
onca kardeşi, eşi çocukları varken hem de...
ne demek istediğini yıllar sonra anladım...
çünkü baba;
değeri en çok ölünce anlaşılan adamdır,
şairin dediği gibi, yokluğu kör eder...
varken ta gözünün içine bakın o yüzden,
yüzü sert görünür ama yüreği yufkadır,
seni seviyorum be adam, deyin...
o zaman ne bütün günü ayırmanıza gerek kalır,
ne akşam yemeğine...
en güzel hediye budur...
iyi ki benim babam olmuşsun bekçi vahit...
içerde yatan minik yavrum ela'ya,
onu bana veren canım özgeme,
kamyoncu sait'e, turan aga'ya selam olsun...
babalar gününüz kutlu olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder