25 Ekim 2011 Salı

sözün başladığı yer...

Bu satırları okumaya başlamadan önce, kapatın gözlerinizi...
burnunuzu tıkayın iki parmağınızla, ve ağzınızdan nefes almayın...
tıkanıklık, nefessizlik, karanlık...
öyle zor işte enkazın altında kalmak...
her kime laf edecekseniz bu günlerde, aynısını yapın bunun,
gözünün ağzınız burnunuz tıkalıyken düşünün sözlerinizi...
yapabiliyorsanız ölün sonra...
ancak ölünce anlayabilirsiniz çünkü gidenleri, başkası yalan...
çünkü ölüm zordur efendiler...
çünkü ölmek çok zordur...
yitirmek de öyle...
annesi babası öldüğünde altmışında da olsa yetimdir insan...
evlat 80inde de olsa ölümünün acısı tarif edilemez...
eğer gidenin ardından bile nefret kusabiliyorsak artık...
enkazın altındakiler çıkmadan üzerinde tepinebiliyorsak...
ve ölüm üzerinden bile kırabiliyorsak bir diğerini, anlayın ki asıl biz ölüyoruz...
nereden geldik bu günlere... nasıl geldik?
nasıldık küçükken hatırlıyor musunuz?
kapısı kilitlenmeyen evlerden, münir özkullardan, zeki metinlerden...
bizim ailede, aile şerefinde ağlayan ırkın ahvadı mıyız gerçekten,
vecihi'ye hep birlikte kahkaha atan biz miydik?
yüreğimin sesini bastırıyorum iki gündür...
ama öyle güçlü bağırdı ki çıkarmadan edemedim şuncasını...
hangi din emreder depremzede'ye "gördün mü ilahi uyarı" diyebilmeyi?
hangi milliyetçilik ayırdedebilir tonlarca betonun altındaki el kadar yavrunun uyruğunu?
kefenin içinde din hanesi yazar mı efendiler?
musalla taşına bayrak sarılır mı?
gidin 4 kitabı okuyun abilerim ablalarım, çevirilerine bakın saatlerce,
nerede yazar kul hakkından daha büyük bir günah?
bu kadar mı yabancı olduk birbirimize?
bu kadar nefret edebilir miyiz sahiden kapı komşumuzdan?
hani geçen gün şehitlere yas tutarken sormuştuk ya;
ya o çocuğun bize küfreden biri olduğunu öğrenirsek diye?
kurşunların vurduğu o yürek de biziz heeeyyyy...
enkazın altında sesimi duyan var mı diyen de!
bu kadar mı zor acılar tazeyken susmak...
bu kadar mı zor nefretimizi iki gün daha bastırmak?
ne zaman kararttık bu kadar gözümüzü,
ne zaman perdeler indi içimizden fışkıran güneşlerin önüne?
hani kıyık müzikler eşliğinde izlediğimiz diziler var ya,
ağalı beyli heybetli, bolca güzel esmerli...
onlar öldü işte van'da...
başrolde değillerdi ama, rol yapmıyorlardı...
bir de müzik çalmıyordu üzerlerinde...
ve ne yazık ki haftaya devamı yok...
tekrarı da...
çoktan unutulacaklar...
ama kulağınız da bir yankısı kalacak enkaz altındakilerin...
sesimizi duyan var mı diye...
işte asıl "o ses"tir türkiye...
yarından sonra biraz sakinleyecek depremin acısı...
unutalacak hayatın doğusunda kalanlar...
bizi birbirimizden nefret ettirenler önümüzdeki maçlara bakacak..
onlara tek diyeceğim var;
aslolan hayattır demiştik ya abiler,
bir de onu nasıl yaşadığındır işte...
çünkü ne yaparsan yap bir gece bitiverir aniden.. ya da bir pazar öğleden sonra...
iş ki geride bir onurlu iz bırakasınız...
bu gece cam açık yatın mesela, yorgan örtmeden...
belki biraz anlarsınız...
ve siz nedenini bile bilmeden birbirinden nefret edenler...
ve biz nedenini bile bilmeden ötekinin ölümüne sevinenler...
birimiz zekiysek ötekimiz metiniz be...
hala sormayacak mısınız; neden hep biz ölüyoruz ulan diye?
o kerpiç, o az beton, o kolonsuz evlerden kınalarla uğurlanıp dönmeyen de biziz,
o ev başına çöken de...
o enkazın altında biz varız.. hepimiz..
o bölgeye tırlar dolusu giden kazak çorap ekmek su biziz.. hepimiz... 
17 ağustosa benzemesin bu acı...
üç gün sonra unutulmasın...
bak hepsine inat topladın yine tonlarca yardımını...
parandan önce yüreğini gönderdin o topraklara...
bak yine karşıdan karşıya geçiyoruz işte hep beraber...
sıkı tut kardeşinin elini.. sakın bırakma...
hep acılarda duyarsın ya o sözü...
bu kez inanma...
burası sözün bittiği değil, başladığı yerdir!

6 yorum:

  1. Yok tutamadım bu sefer göz yaşlarımı. Helal olsun! Denemeye cesaretim olmadı nefesimi tutmaya ama oradaki iki aylık yavru bunu yapabiliyor ve savaşabiliyor. Onlara helal olsun! Yüreğim yardımlarım dualarım #Van ile

    YanıtlaSil
  2. kalemine, yuregine sağlık cidden.
    umarım bir cok kisiye ulasır bu yazı; sadece gozlerine değil, taa cigerlerine elbette...

    YanıtlaSil
  3. bu kadar guzel kullanabilseydim kelimeleri, tam da bunlari yazardim...

    YanıtlaSil