11 Ekim 2011 Salı

Gözyaşlarımızı bitti mi sandın?

Dayım beni bırakıp köye giderken ağlamıştım ilk, 6 yaşındaydım...
Bebeklik zırlamalarını saymazsak tabii...
Tokat attım, kızmadı, öptü, sarı lacivert küçük bir kamyon aldı bana...
Eve dönene kadar oynadım banliyö treninin tıkış tıkış vagonunda...
Sonra dedem göçtü bu dünyadan...
Çok severdim, hayat rehberim, yaşama hevesim, ulu çınarım...
Anlatmıştım hani size,, büyük yolcu, Kamyoncu Sait...
Mezar toprağını suladım gözyaşlarımla...
Giderayak Anadolu lisesi sınav paramı ödemişti...
Kazandım... Ayrılırken Ankara'dan anneme sarılıp ağladım...
Sonra babamın omzuna yaslandım Samsun'un bir gri yatakhane duvarında...
Gömleği ıslandı...
Ergen olduktan sonra tuttum gözyaşlarımı...
Ayıp bildim, içime akıttım...
Ne alt sınıftaki kız beni reddettiğinde doldu gözlerim,
ne de veda ederken 8 yıllık can dostlarıma...
Ergenlik bitti, üniversite iş güç derken nasırlaştı kalbimiz...
Bir kız çıktı sonra karşıma...
Gözümün bebeği gönlümün içi güldü...
Sonda bir gazel okudu Kamyoncu Sait'in oğlu...
Sevinçten damladı yaşlar damatlığımın üstüne...
Ve bir sabah en güzel armağanı verdi bana gözümün bebeğini güldüren kız...
Poposuna vurulan şaplakla ağlarken minicik yavru...
Elimin tersiyle sildim göz pınarlarımı...
Hepinizin benzer değil mi hikayeleri..
Ayrılık, sevinç, hüzün, kavuşma, ölüm, doğum, düğün...
Ve çubuklu...
Ve isyan...
3 Temmuz ilk gözyaşımız değildi ki bizim?
İlk 19.07 yazısına ağlamadık ki?
Biriktirdiği parayla foma almaya çalışan veletler,
Okuyunca ağladığımız ilk hikaye miydi?
Küçük Hüseyin'in acı haberi geldiğinde televizyonlar siyah beyaz
ama üstündeki çubuklu inadına sarı lacivert değil miydi?
İlla gelecem dediğinizde babanız sizi maça götürmemişti ya hani,
Bu maç derbi oolum olay çıkar diye anneniz izin vermemişti...
Odaya kapanıp ne yapmıştınız?
Luciano'nun Olcan'ı koltuğunun altına aldığı gün,
ya da Denizli kupa maçında secde ederken çubuklu'ya...
Nobre o kafayı vurduğunda,
Erdal abi oğlu Eşrefi aramıştı tribünde sarılmak için...
Ankaralı hani,
Gözlerim görmese ben bulurum yine,
kalbin durmuşsa inan çarpar seninle...
Hatırladınız mı, yüreğiyle gören sevdalıyı...
Ankara'daki Bursa maçında seyircinin tezahüratlarına eşlik eden,
Ayağıyla tempo tutan polis Nurten'i tanısaydınız,
Tutabilir miydiniz o yaşları?
Aynı maçın kahramanı Washigol'ün kalbi sıkıştığında,
Sizin de ruhunuz daralmadı mı?
Gençlerbirliği trenine binmiş miydiniz abilerim?
Vagonlar dolusu çubuklu, 5 saat tezahürat...
89'da Yusuf faul, Ahmed Hassan kafa, dönüş boyunca ağla...
Unuttunuz mu?
Böyle anılarınız benden az mı hey,,
Kalbinde Fenerbahçeyi yaşatanlar...
Denizli'de ömrümüzün kaç yılını bıraktık biz,
İki yıl önce kaçımızın kalbi durdu...
Ve bugünlere geldik işte..
Geçen yıl, tırnaklarımızı yiye yiye, her maç öle dirile kazandığk zaferi...
Kocaman adam ve oğullarının alınterine kattık gözyaşımızı...
Caddeyi suladık konvoy geçerken...
Bu dünyayı yakarız senin için diye bağırmıştık...
Ağlamaktan fırsat bulamadık...
Bugün tarihin en büyük silindirine direniyorsak...
Evladımıza miraz bırakacağımız sevdanın arkasındaysak...
Haklıyız kazanacağız diyebiliyorsak...
O gözyaşlarının hatırınadır işte...
Başka silahımız yok çünkü...
Samandıra kahramanlarının alınteri...
Senin benim gözyaşımız...
Bitmez tükenmez aşkımız, kalbimizde taşıdığımız...
Durursa bir gün o gözyaşları...
Zaptedemeyiz işte o zaman statları...
Kazıyamayız adımızı...
Yine haklı oluruz belki ama, kazanamayız...
Kahramanlarımızın her golüne sevinsek de,
her galibiyetten sonra inletsek de Kadıköy'den Türkiyeyi...
Kalbimizin yarısı buadaysa yani...
Yarısı oradadır, burada olamayanlarla birlikte...
Ve onlara mektubumuzdur gözümüzden akan her damla...
Her damla bir otobüs getirir Edirne'den Ardahan'dan, Antep'ten...
Her damla Ayetullah efendinin toprağını sular,
her damla bir fatihadır Zeki Rıza'ya...
Her damla Ada'nın sularını kabartır,
sahilde duran bir adam anlar ne dediğimizi...
Yazar deftere...
Apo neden ağlatıyormuş yazıp yazıp...
Ben mi ağlatıyomuşum sizi abilerim ablalarım,
Yoksa siz mi ağlatıyorsunuz beni her gün her gece?
Hangisi doğru bilmiyorum ama, ağlamaya devam edin...
Yarın bir gün yeniden artınca saldırılar...
Yeniden aklınıza düşünce parmaklık ardındakiler...
İyisine de kötüsüne de deyin ki;
Gözyaşlarımızı bitti mi sandın?

5 yorum:

  1. Biter mi hiç o gözyaşları?
    Harika.. yüreğine sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler , uzun zamandır şiir tadında bir yazı okumamıştım.

    YanıtlaSil
  3. apoooooo ben zaten şuan o an heran ağlıyorum kardeşim,yüreciğine sağlık be varol emi,seninle aynı takımı tutmak şereftir ve o şeref bana ait sevgiler.....

    YanıtlaSil
  4. İzninizle bir dipnot düşeyim: Sadece ağlamaktan fırsatımız olmadığı için değil,içinde sevgilimiz -FENERBAHÇEMİZ- var diye;kıyamadık yakmaya Dünya'yı...

    YanıtlaSil
  5. Facebook sayfamızda yayınlıyoruz bazı yazılarınızı umarım problem olmaz her yazıda ayrı bi hüzün var gözlerimiz yine doldu :)

    YanıtlaSil