2 Ağustos 2011 Salı

çocuk...

bu satırların yazarı bir babadır...
ellerinizden öper 18 aylık bir dünya güzelinin babası...
o yüzden sokakta gözü hep çocuklardadır...
bebek arabalarının geçiş yoluna park edenlere söver...
hamile ve çocuklu kadınlara yer vermeyenlerle kavga eder...
hele biri ağlasın hiç dayanamaz... gözleri nemlenir...
üstüne titrer kendi evladının...
ateşi çıksa, yanar, biraz üşüse, donar...
her ana babanın kendi gibi olduğunu bilir...
bu satırların yazarı çocuklara aşıktır...
hiç yılmamalarına, hep yeniden denemelerine.. pes etmemelerine..
isyanlarına, inatlarına, dediğim dedik hallerine...
bu satırların yazarının gözü bugünlerde hep çocuklardadır...
ve o çocukların üzerindeki formalarda tişörtlerde...
çünkü bugünlerde o formayı en çok giyen o koca yürekli çocuklardır...
abileri ablaları amcaları teyzeleri birer birer çıkarırken çubukluları...
ilk isyan ateşinin ardından la coste yakalara dönerken 5'i bi yerdeler...
çocukların üzerinden hiç eksilmez o formalar...
kimi bu yılın formasını geçirmiş üstüne, mavi beyaz çizgili..
kiminde yanar döner kaleci kazağı...
kimi darağacında olsak bile....... yazan bir tişört...
Allah son sözlerini bize göstermesin...
kimi üzerinde Telsim yazan babadan kalma solgun...
kimi inadna geçen yılın çubuklusu...
bu satırların yazarı meraklıdır...
dinler çocukların kendi aralarındaki konuşmaları...
-oğlum hala mı şikecilerin forması üzerinde lan ?
-düzgün konuş, o formayı bana dedem aldı...
-deden söylemedi mi sana olanları
-dedem öldü benim... söz verdim ona formayı hiç çıkarmayacağıma...
bu satırların yazarı duygusaldır... dalar gider bazen formalı çocuklara...
-noldu apo amca, neden bakıyosun ?
-oğlum deniz ne kadar büyümüşsün lan, geçen yaz göbeğime geliyodu boyun.
-formadandır amca...
bu satırların yazarı sulu gözlüdür...
aykut hocasının minik kız çocuğuyla fotoğrafına hiç dayanamaz...
resimdeki güzelliği bulunuz diye sorsalar...
ağlar konuşamaz...
bu satırların yazarı gazeticidir aslında...
duygularını kaybedeli yıllar olmuştur belki...
nice şehit haberleri, nice ölümler, nice krizler, savaşlar görmüştür...
ama bi tek çocuklara dayanamaz...
bir de çocuklarına ağlayanlara...
bugünlerde ne çok gözyaşı görmüştür...
ne çok gözyaşı dökmüştür...
başını kaldıracak hali olmamıştır kimi zaman...
ama o çocukların başı hep yukardadır...
masumiyet karinesi bilmez onlar...
onlara göre herkes masumdur çünkü...
şike, siyaset, cemaat, savcı, polis, sızdırma falan filan...
-baba bana yeni formalardan alsana...
düz, samimi, içten...
o çocukların gözlerinde de hüzün var bugünlerde...
buğulu buğulu bakıyorlar...
ama forma hep üzerlerinde...
dikkatli bakın sizde...
daha sekizinde kimi, kimi 15ine girmek üzere...
kimi çakmak çakmak mavi gözlü sarışın...
kimi sümüklü küçük esmer...
kimir bir otobüsün güneş gelen arka köşesinde ter içinde uyuyakalmış...
kimi laf yarıştırıyor koca koca adamlarla...
çünkü onların yüreğindeki Fenerbahçe kirlenmez...
çünkü onlar koşulsuz sever...
çünkü onlar yine yenilse yine dener...
çünkü onlar her sabah uyanmaz, yeniden doğar...
çünkü onlara babadan miras bir sevdadır Fenerbahçe...
34 hafta şeref tribününde, televizyonlu localarda, numaralı koltuklarda oturan amcaları susarken...
babasının yanına sıkışıp turnikeden geçen bu ateş parçaları susmaz...
çünkü onlar çıkarsız karşılıksız tertemiz dümdüz sever...
bu satırların yazarı çok acı gördü hayatında...
sevdiklerini kaybetti...
bazen umutlarını...
ama içindeki çocuğu hiç öldürmedi...
bu satırların yazarı başınızı ağrıttı yine...
şimdi müsaadenizi ister...
çocukları bekler çünkü...
çocukları mı dedi ? hani bir kızı vardı ?
yok yok ötekini zaten öteden beri biliyorsunuz diye söylememiştir...
iki çocuk babasıdır bu satırların yazarı...
biri 18 aylık ela... ellerinizden öper...
öteki ela'nın çubuklu kardeşi...
Fenerbahçe'si...
Sözün özü aşağıdadır...
Bu satırların yazarı için Fenerbahçe budur...
Bir gün çocuklar kadar yürekli olabilirse...
Başka şeyler de söyler belki...
Gönül gözünüz hiç kapanmasın...
Son söz yine hocaya gelsin...
Sen bizim sıcacık gururumuzsun...

4 yorum:

  1. Hocam aşkolsun sabah,akşam ağlatıyorsun bizi ...

    YanıtlaSil
  2. Geronimo,yine içimizde fırtınalar koparttın,ellerine sağlık
    BİTMEZ BU SEVDA

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir yazı olmuş hocam ellerine sağlık. tam son satırını okurken telefonum çaldı.. telofonu kaldırdım fakat konuşamadım kelimeler boğazımda düğümlendi kaldı.

    YanıtlaSil