lisedeydim daha...
ne güzel sözleri vardı şarkının...
yatakhanenin camından karşıdaki evleri seyrediyordum...
sarı ışıklar sızıyordu...
sıcak sarı ışıklar...
kestane pişirilen sıcak evler...
ben annemden uzak.. babamdan 450 kilometre ötede...
kardeşlerimi özlerken...
sarı ışıklar sızıyordu karşı evlerden...
ve radyodaki adam umut veriyordu ısıttmayan kalorifer petekli odaya...
sana söz yine baharlar gelecek,
sana söz ışık sönmeyecek...
kale arkasındaki tellerin arasından kocaman adamları izlediğimiz yıllardı işte...
sonra pankart oldu tribünlere...
ve ben çubukluyla maçlar izledim o pankartın altında...
o gün silivriye gitmeseydim...
belki de hep bu satırla kalacaktı aklımda...
şarkının asıl ismi kazınmayacaktı kafama...
jandarmaların uzun kontrollerinden geçtim önce...
kapıda 17sinde büyümüş bir adam karşıladı beni...
haziranda adını bile bilemezdim...
batu...
babasına koşmuş yine...
hukuk felaketinin ortasındaki hukukçuya...
çok süzgündü ilk gördüğümde... ağustostu...
bak toparlamış...
acı olgunlaştırır..
içeri girdim.. çok seyirci var.. kaşkollu fularlı epey çubuklu...
bu kız kim? pek hüzünlü...
ilhan beyin emaneti.. 16sında...
tuana...
orada öğrendim...
babasını alıp götürdüklerinde bakakalmış...
tutuklamışlar sonra...
tek bi şey sormuş...
ben babamı görmeden 5 saat bile duramam ki, nasıl? nasıl?
mahkeme günlerini iple çeker mi daha lise sırasında bi kız çocuğu?
çekiyormuş işte...
koca koca adamların silahlı külahlı konuşmalarını dinler mi günde 12 saat..
dinliyormuş işte...
neden?
2 saatte bir ara olsun... babası seyirci bölümüne yaklaşsın...
sarılsın.. iki çift laf etsin...
babası yahu...
şuncacıkken geceleri başında bekleyen, ilk zıbınını giydiğinde ağlayan adam...
ilk karnesini boynuna atlayıp okuttuğu,
yazları kumsalda kumdan kale yaptığı adam...
babası...
çocuğunuz var mı?
yoksa babanıza bakın... öyle işte...
batu bu satırları okurken...
babası yanında artık...
annesi ne demişti daha ilk gün...
biz bu günleri atlatırız da...
batu üniversiteye hazırlanıyor..
kız da okula başladı...
ama ne dedi çıkarken batunun babası...
ruhumuz hala içerde...
tuana'nın kalbi de orada işte...
bir ranzanın üstünde...
sanki bilmişti ya söylemiş ya adam 20 yıl önce...
"Tuana, dallarına karlar yağıyor tuana...
Ay, yüreğine ayaz vurur da
Sen üşürsün oralarda..."
öyle dii mi çubuklu tuana?
bak nasıl devam ediyor:
"Tut, asırlık umutlarla acılarla
Tut, bırakma peşini hayatın ateşini gel"
yok yok siz tuanaya üzülmeyin...
kocaman yüreğiyle dimdik ayakta o...
sadece renklerle bakmadan önce yaşananlara...
insan olarak bakın...
Fenerbahçeden nefret edin, tamam...
Ben de bu yöneticilerden nefret edeyim...
Elimizden geleni ardımıza koymayalım...
Ama eziyet etmeyin be kardeşim..
Ayırmayın insanları çocuklarından...
Sakın merhamet etmeyin ama...
Sadece hakları olan özgürlüğü verin...
siz taraftar kardeşlerim...
fenerbahçeyi tuana gibi sevin..
kızınız gibi yani.. babanız gibi...
ve siz Lefterin çubuklu emanetini taşıyan futbolcular...
bilirsiniz size hakkım helal...
ama sizden tek isteğim var...
ne zaman o sahaya çıksanız...
bilin ki sizi babası gibi, abisi gibi izleyen bir çift göz var orada...
çünkü onun babası da abisi de biziz.. çünkü o bize emanet...
ve sen başı dik çocuk...
pencerenden modaya bak göreceksin...
bilesin ki bahçedeki fener sizlerle ışıldayacak..
ve sarı bir ışık sızacak oradan...
kestanelerin piştiği sıcak evlerdeki ışıktan...
çünkü senin ailen biziz.. senin ailen kocaman..
Tuana...
Sana söz yine baharlar gelecek
Sana söz ışık sönmeyecek...
SÖZ...
Ellerinize sağlık üstad, yine mükemmel bir yazıyla heyecanlandırdınız beni. Onurlu direnişimizin küçük kızı Tuana, kendi küçük, yüreği büyük kız! Sana da selam olsun. "Sana söz yine baharlar gelecek."
YanıtlaSilAllah kimseyi cocugunun kokusuna hasret birakmasin...Hele ki babalar ve kizlari...Bu ahlari alanlar hayir etmez gayri.
YanıtlaSilBende özlüyorum Aziz babamı! Ama kuvvetliyim, başım dik. Çubukludan alıyorum gücümü. Lefterin, Zeki Rızanın, Rıdvanın, Alexin çubuklusundan. Ama sana SÖZ Aziz baba güzel günler göreceğiz. Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz, güneşin zaptı yakın!!!
YanıtlaSilKız babası olan bizleri yine aglattın usta!
YanıtlaSilağlattın be..
YanıtlaSilTuana; cennet bahçesine düşen ilk yağmur damlası.
YanıtlaSilGenç yaşta, babanız için döktüğünüz gözyaşları; cennete düşen yağmur damlaları kadar kutsal ve sıcak.
Elbette Allah, gösterdiğiniz sabır ve olgunluğu ödüllendirecektir.
Dilerim, O güzel gözlerinizden dökülen yaşlar, Fener'in bahçesi için de rahmet olur.