sabahın köründe indim trenden...
filmlerdeki gar haydarpaşa...
tahta bavulum olmadan adımladım merdivenleri...
bi cigara tellendirdim dalgakırana doğru...
es geçtim vapuru...
yürüdüm kadıköye....
minibüs duraklarının önünde durdum...
öylece baktım durdum bilmem kaç katlı binaya...
tepesinde iki sıradan kelime...
biri aden biri otel...
bina çubuklu giydi sonra, ete kemiğe büründü...
belki aykuttu kimbilir belki deli nezihi...
ama o gün bana sorsan rıdvan olurdu illa ki...
"hadi oğlum dayın bekliyo" diye dürttü babam...
yürüdük... müjdat gelirdi belki ama otel gelmedi...
yıllaar yıllar sonra bir nüfus sayımı...
verdiler elime mikrofonu, yürü dediler kadıköye...
zeynep kamile uğradım önce...
sayıma doğan ilk bebek..
ismi ne koydun abla.. ece...
sen dur kulağına ben fısıldarım... 10 harf 4 hece...
boş meydanı çekelim dedi kameraman abim...
kafamı kaldırdım iki kelime...
biri aden biri otel...
en üst katına çıktık... iskele meydanı ıssız..
iki kedi, üç güvercin, bi de sayarsan bir varız...
aden otele baktığım yerde miydim acaba bu pazar?
yoksa güvercinlerin oynaştığı durağın önünde mi?
ne çok kuşla dolmuştu meydan sabahın köründe
kimi özgürlüğe kanat çırpan...
kimi asi, yakalanmayan... boran...
ne çok geçmişim bu meydandan...
kiminde maça yetişme telaşı...
kiminde öylesine.. sıradan...
ne çok hikaye vardı bu pazar iskelede...
ne çok gözyaşı içeri akıtılan...
ben konuştum diye mi ağladın acep...
yoksa senin de mi çok anın vardı burda hacaloğlan...
hani şu mersinden kalkıp gelen remzi abi var ya,,
kızı ilk sözünü benden öğrendi.. kanarya...
hani bi teyzenin fotoğraflarını gördünüz...
hani durağa yaslanmış...
atkısı omzunda...
işte onun oğlu askerdeymiş...
meğer teyzem nöbete gelmiş...
hani ben bir ara ortadan kayboldum ya...
bir adam geldi sahne arkasına...
hani gözleri sisli,,,
hani etmez el aman...
hani bir yüreği var ki,
kocaman...
sonra engin, sonra baba ogün.. ve illa ki rıdvan...
sonra bir anons iki kelime...
alpaslan akkuş... sahneye çık ulan...
selamün aleyküm sevdalılar..
ve aleyküm selam...
en önde iki velet.. hani abiye forma aldıran...
bir kalabalık var ki maviliklere uzanan...
kitlendim kaldım öyle imdat biri yetişsin..
benim aklım yetmiyor islam babamız desin...
"sevdamıza kimse engel olamaz
bazen hüzün vardır bazen mutluluk"
hoşgeldin manisalı işçi memed...
sağol çubuklu.. hoşbulduk...
hani hep sordunuz ya bu miting niye...
dost sohbetine buluştuk öylesine...
belki mesafeli durduk ama...
gözlerimizle dertleştik...
selamlaştık.. sarıldık.. ağlaştık...
birimizin sözünün bittiği yerde
ötekimiz bayrağı aldık...
gözden yaş akmadan gönülde gökkuşağı çıkmazmış derler...
ağladık ağladık güneşe ulaştık...
önceden bi maçta elli binsek..
artık milyonlar yanyana...
artık bize her gün maç var...
her santrayla omuz omuza...
kizimin adi ayse... alpaslan amcasinin ellerinden oper...
YanıtlaSilyazilarini basip sakliyorum...o da bu yazilarla erecek gunese...
Mükemmel bir yazı, o çubuklu yüreğine sağlık Alpaslan abi.
YanıtlaSilYüreğine Sağlık Kardeşim
YanıtlaSilyine yürek titreten bir yazı. okuyunca en çok bir çocuğum olsa da evladıma miras kalsa bu deli sevda istedim.
YanıtlaSilApo ayıp ettin yakışmadı sana hani ağlatmak yoktu hani dolmayacaktı gözler. Yazının başlığı bile yalancı çıkarmaya yetiyor seni.
YanıtlaSilYahu biz evde eski Türk Filmi izlemiyoruz, çoluk-çocuğa rezil olmayalım diye.
YanıtlaSilOfisteki sıpaların maskarası olduk.Hele bi tanesi karşıma geçip demez mi;
"Abi yine mi Geronimo okuyosun, mazoşistmisin sen?"
Seni geçmişini deyip bi kovalama oldu ofiste, sonra kendime geldim.
Anladım ki biz artık iflah olmayız.
Herkese Sarı-Lacivert Sevgiler.
o anahtarlık duruyor, vermeyeceğiz.
YanıtlaSilYav bi insan bu kadar mı sempatik olur...
YanıtlaSil