23 Kasım 2011 Çarşamba

mina ile vecide...

kadıköy'de bir öğle vakti...
geçen ilk baharın ortası, ama soğuk...
yağmur sicim gibi indiriyor...
göz gözü görmüyor ama gönüller birbirine aşina...
elif hilmi, tan, dinç, gülşah, hüseyin, ve sair güzel insanlar...
paçalarımızdan akan suyla bekledik akşamın bilmem kaçına kadar...
arada suya çaya yemeğe gittik geldik...
o ya duruşma salonunda ya adliye önünde...
uzun uzun seyrettim bütün gün.. uzaktan.. rahatsız etmeden...
gözüne değen her göze tebessüm etti, her zırhlı araçta kanatlandı kalbi...
sakindi.. vakur belki, bilmiyorum...
bi araba çıktı adliyeden, bi tane daha...
20 santime 10 santim demirli camların arkasında belli belirsiz yüzler...
herkes heyecanla çırpındı çevresinde...
kooşş, bak aahmet burda diye...
her çağrıldığı yere gitti, öylece baktı camlara...
gördün müüüü dedi banu...
"ben onu hep görüyorum" dedi...
dizlerimin bağı çözüldü..
iyi ki ahmetle evlenmissin dedim içimden...
iyi ki almışsın soyadını...
adın ne kadar yoncaysa sen de o kadar şık'sın...
nedimi merak ettim sonra...
hep aklımda o tutuklandığı ilk günler vardı...
eşi vecide kalp ameliyatı olmuştu daha birkaç gün önce...
en çok o koymuştu nedime... özgürlüğünden bile çok sevdiği karısını öylece bırakıp gitmek...
çok aşıktı nedim ona...
kızına da onun adını vermişti...
bir evde iki vecide... iki güzel.. iki can...
sahi ben size ahmetin de bir kızı olduğunu söylemedim dii mi,
mina... güzel isim... kutsal isim... özel isim...
herkesin yavrusu kendine kutsal değil mi?
ne zaman aklıma gelse ikisinin de kız babası olduğu içim sızlıyo...
ahmet şık.. nedim şener...
ne kadar çok duydunuz değil mi bu iki ismi bu yıl...
belki bir berberde traş olurken çalındı kulağınıza...
"duruşma ileri bir tarihe ertelendi.............
ya da internette gözünüze çarptı flaş flaş..
"adalet bakanı oda tv davasıyla ilgili olarak..........
akşam sofrasında zap yaparken bi cümle...
"şener adliyeye yoğun polis korumasında getirildi....
takside radyo...
"oda tv iddianamesi hazır.. ahmet şık, nedim şener hakkında.............
hiç bir baba olarak düşündünüz mü ahmet'i
nedimin özgür hali var mı hafızanızda
kızınıza sarılırken aklınıza geldiler mi hiç,
ya da sıradan bir dizi izlerken ailece?
az önce konuştuk hilmiyle...
onun da bi kızı olacak allah bağışlasın...
kendime sığamadım da aradım iki laf edelim diye...
hepimizin kulağında aynı ses...
duyan duymayana anlatıyor çünkü...
yine dimdik durdu yonca ve tek cümle etti:
"ahmeet, seni seviyorum"
"ben de seni...."
bir direniş abidesi..
tartıya çıksa 50 kilo, yüreği kantara sığmaz...
ne selvi boylu ne al yazmalı.. ama bakışlarında cahit berkay çalıyor...
bi ablam söyledi geçen gün...
bi kızları vardı ahmetle yoncanın...
ikinci çocuk bu kitaptır...
öyle özenle uğraştı.. neleri göze aldı yonca...
tam burada kızım seslendi içerden...
ela'm 21 aylık.. ellerinizden öper..
canım annesi özgem uyutuyordu...
baba sen de geeelll dedi...
gittim öptüm.. yazı için geri dönecekken gitmeeee dedi...
çıkamadım odadan dakikalarca...
şimdi geri geldim... artık yazacak gücüm de yok, kelimem de...
tek isteğim var hepinizden..
bir insana bakınca, önce insan görün...
ve tek cümlem var içerdekilere, kendi sözlerinden menkul...
"biliyorum geleceksiniz,,, çünkü siz gelecek'siniz"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder