1 Temmuz 2011 Cuma

sivas...

babaannemi hiç görmedim ben,
anneannem 5 yıl önce kalbine yenildi...
dedemi bir mevlit kandilinin gecesinde kaybettik...
annem babasıyla geçen yaz vedalaştı...
halamın biri trafik kazasında yaktı yüreğimizi...
bir diğeri daha bu yıl ayrıldı aramızdan...
amcam emniyette vefat etti daha ben çocukken...
yaşım 37, çok cenazeye gittim...
çok arkadaşımın babasını tabutu omuzlayarak uğurladık birlikte...
cenazelere mutlaka giderim ben...
düğüne giden kolay bulunur çünkü,
o en zor vedada destek arar insan...
sevdiğini dönmeyeceği bir yere uğurlamak nefesini keser adamın,
gözünü karartır...
ister hasta yatağında olsun,
ister cinayete kurban gitsin,
son görüntüsü hiç çıkmaz aklınızdan...
zordur ölüm...
zordur sevdiğini uğurlamak...
en zoru da onsuzluğa alışmaktır...
her adını andığınızda içinizde bi yerler sızlar...
bir dakika kendinizi onların yerine koyun sayın yöneticiler...
sadece bir dakika...
en sevdiğinizi yanarken televizyonda izlediğinizi düşünün...
bir odaya hapsedildiğini,
o yanarken kapının önünde birilerinin hala öfke kustuğunu...
siz çaresizlik içinde ekran başında çırpınırken yakanları gördüğünüzü...
sevdiklerinizi uğurladığınızı düşünün sonra...
tanınmaz hale gelmiş kömür karası bedenine sarıldığınızı...
televizyondan tükürük saçarken izlediğiniz adamların salıverildiğini canlandırın gözünüzde...
gözünüzün içine bakarak çekip gittiklerini...
neyse uzatmayayım...
ne hukuktan hesap somak maksadım,
ne onlar adına adalet aramak...
ama siz şimdi sivası unutun...
bayramda mezanlığa gittiğinizi düşünün değerli büyüklerim...
belki annenizi babanızı belki eşinizi evladınızı görmek için...
bir çiçek bırakıp bir dua etmeye gidiyorsunuzdur elbet..
kapıdan sizi almadıklarını düşünün...
bir duayı çok gördüklerini...
kaldırır mı yüreğiniz ?
dayanabilir misiniz oradan dönmeye ?
hangi vicdanla koydunuz madımak önünde anmaya yasağı ?
hangi vicdanla engellediniz 18 yıllık dinmeyen yangına serpilecek bir damla gözyaşını ?
sevdiklerini yakarlarken izlediniz yıllar önce,
bari bırakın acılarını yaşabilsinler...
çekin ellerinizi o sokağın önünden...
kaldırın engelleri...
bırakın yılda bir kez sesini duyursun..
18 yıldır susan bu yüce gönüllü insanlar...
yaktılar diyorum sayın büyüklerim...
isterseniz elinizi 1 saniye çakmağın mavi alevine tutun,
bu kararı sonra verin...
yaktılar, izlediniz...
yakalandılar, bıraktınız...
üzdünüz, kırdınız, acıttınız...
bu bitmez utanca bir halka daha eklemeyin ?
ayıptır... günahtır...
Allah rızası için...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder