19 Temmuz 2011 Salı

19.07...

başkentin kavruk topraklarında ilkokula giden bi esmer oğlan...
üzerinde triko çubuklu...
dün almış babası mutlu...
askeriyenin sahasında maç var... sağa doğru bi pas attılar.. aktı gidiyo...
kayarak müdahale etti alt mahalleden necmi...
dştü çocuk, yuvarlandı.. forması tellere takıldı.. yırtıldı dah ilk gün...
ağladı...
yıllar sonra...
karadenizin şahane bi kıyı kenti, samsun...
menteşoğlunun sümüklü böcek günleri...
iki büyük otel var şehirde, biri turban biri yafeya...
yafeyanın köşesinde üç küçük çocuk, aileden uzak, yatılı, esmer...
-oğlum öteki otele gitmesinler, bak burda hiç ses yok.
-bavulları taşıyan abiye sordum oolum, buraya gelceklermiş.
bi saat sonra...
-aha bak tezahüratlar geldi bile... allah belanı versin apo.. göremedik..
koştuk... büyük otele gelmişler.. yanlış istihbarat.. allah belanı versin belboy..
bülent arkadan ağlayarak geliyo... çok görmek istiyodu...
burak dizlerinin üstüne çökmüş kalabalığa bakıyo...
takımı saniyelerle kaçırdık..
kaçırmayanlar fotoğraf makinelerini sallıyo havada...
bittik...
ağlamamak için ön dişlerimi dudağıma gömmüşüm...
aniden kapıya koştum...
görevli itti,, git lan şurdan yer elması...
14 yaşındayım daha...
ankara yıllarımda tribünden görmüşüm..
bi kere de babam dereağzına götürmüş...
ama hiç dokunamamışım onlara...
bu kez olmaz.. bırakmam...
parka gittik.. ağlaya ağlaya karnımız acıktı...
yemek için kalkarken... lan... evet.. olur mu olur...
otelin arka kapısına sürükledim çocukları...
filmlerdeki gibi...
mutfağa götrülen kamyondan mal indiriliyodu..
boşlukta birer tane kaptık..
doğru içeri.. lan lun diyene kadar asansör...
deli gibi dolatık otelde.. kat kat aradık...
birden dünya aydınlandı... yok nur inmedi...
bilardo oynuyorlardı...
müjdat.. rıdvan... ismail...
-lan nası girdiniz siz buraya haytalar
-rıdvan aaaabbiiiiiiiiiiiiiiiii
ağlamaktan geberecektik... kızmadılar...
fotoğraf çektirdik... okula kadar koşarak gittik.. o gün yemek yemedik..
maçı kale arkasından tellerin arasından izledik...
yendik yenildik ne fark eder...
büyüdük sonra..
istanbula geldik...
deplasmana gittik...
taşlandık...
sırada cop yedik...
tuvaleti kapattılar işeyemedik...
falancayı oyuna sokmayan hocaya kızdık...
5 munarada isyan ediyo diye sövdük...
ama sahada olan sahada kaldı...
eve dönünce çubukluyu katladık...
yerine koymadan illa ki öptük...
çok kez yenildik...
epey de maç kazandık...
kale arkasında birbirimize yer tuttuk...
tek koltukta iki kişi yan dönerek izledik...
alt basamağa düştük kafaların arasından baktık..
para varsa dürüm yoksa tükürük köfte yedik...
bi gün kola ayran bi gün suya talim ettik...
para kazandık sonra..
kombine aldık...
ayağa ayağa numaralı ayağa...
çoluk çocuğa karıştık...
zıbın aldık malum renkte..
zon günler geçirdik çok zor...
şimdi en zoruna geldik...
ama bu da bi maç işte...
yeneriz yeniliriz bilmem...
yine de giyeriz çubuklumuzu...
çıkarız sokağa...
yine saat 19.07 ise tam baktığımızda yüzümüzde tebessüm...
yine sarı gömleklere lacivert kravat takviyesi...
yine caddede gördüğümüz formalıya küçük tebessüm...
yine ayak üstü rastlaşmalarda eski deplasman anıları...
yine çubuklu en üstte durur rafta...
yine maç günü futbolcu tozluğu giyeriz uğur olsun diye...
yine bi halı sahadan geçerken çubukluyla oynayan varsa dururuz,,,
yine başını okşarız lacivert şapkalı küçük çocuğun...
yine lacivert görünür gözümüze maviler...
yine kırmızı giymeyiz...
unutmadan söliim..
başkentin bozkırındaki küçük çocuğun formasını dikti annesi...
yine giydi çıktı sokağa..
üzerinde o varken kocaman adam gibi hissetti kendini...
küçük hüseyinin haberini aldığında üzerinde o vardı...
yanağına süzülen yaşları ona sildi...
annesi sarıldı yine ona...
bugün kızı var o küçük çocuğun...
tıfıl tıfıl yürüyo...
mavi şortun üzerine sı tişört giymiş...
ilerde çubuklu da giyecek...
çünkü bir mirastır fenerbahçe...
ayetullah beylerden, zeki rızalardan, lefterlerden, canlardan...
basri dirimlilinin kanıdır bu forma...
yılmaz şenin alparslanın onuru...
biz yere düşeriz, o düşmez...
böyle işte...
ağlarız güleriz.. yaşar gideriz...
havamız biraz bulutlu ama yine dağılır...
yeniden güneş doğar dereağzına...
yine rastlaşırız şaşkınbakkaldan stada akan yolda...
ve yine...
santrayla beraber omuz omuza...

5 yorum:

  1. Büyük Reis!

    Büyüksün Reis...

    YanıtlaSil
  2. İşi gücü bıraktım şirketin ortasında ağlayacaktım. Allah sarı-lacivert'ten ayrılmayı nasip etmesin size ve sizin gibi bir Fenerbahçeli'den mahrum etmesin bizi!

    YanıtlaSil
  3. Yesssss. Diyez, Ramirez, Sanchez...

    YanıtlaSil
  4. şükrü... süpersin... sen de sağol chamomilla.. adını bilmediimden nick yazdım kusura kalma..

    YanıtlaSil
  5. Büyüksün kral Apo ������

    YanıtlaSil