Radyolu günlerin çocuklarıyız biz...
Kadıköyden gol haberi var dendiğinde gözleri parlayan çocuklar...
Çubukluların kente geleceğini duyduğumuzda sabahlara kadar uyumadık,
pazardan alınan arması soluk formamıza sarılarak bekledik öylece...
Otellerin önünde sabahladık kimi zaman,
bir kez uzaktan da olsa görebilmek için...
rıdvanı aykutu oğuzu...
anneannelerimizin ördüğü dikine çizgili kaşkollara sarılıp bekledik stat girişinde...
belki otobüsten inerken bir kez dokunuruz diye...
ankaranın en ayaz gününde tribünde titrerken...
gözümüzü bir saniye almadık yerin altındaki çıkış tünelinden...
istanbuldan gelen abilere imrendik...
konfeti atarken izledik büyülendik...
uzaktan sevdik fenerbahçeyi biz...
ama hep yakındık ona...
yeni açıktaki koltuk gibiydi hüsamın kafeteryasındaki radyo başı sandalyesi...
tribünün yükünü maraton çekerken,
berber muzafferin eli titriyordu elazığda...
ayağa ayağa numaralı ayağa...
heyecandan oturamıyordu ki samsunlu avukat...
cenk koray eğlence programını gol haberiyle bölerken...
uzaktan sevdik fenerbahçeyi biz...
ama kendimizden bile yakındık ona...
sen bir sabah evinden alınırken yazır ortasında...
artık istanbuldaydık biz...
ama uzaktaydık işte sana...
yüreğimiz uzandı ama elimiz değemedi...
değse çeker alırdık... alamadık...
bir gece yarısı topuk yaylasında arkadaşların gözleri çakmak çakmak beklerken...
ne çileler çekmiş o arabadan inerken sen ve kader arkadaşın...
bir bayram günü başka bir formayla kocaman eli öpen çocuk...
uzaktaydık biz...
zoraki gülerken hepinizin yüzü...
çok ağladık...
yakın ettik sonra topuk yaylasını, caddeyi, adliyeyi...
hiç uzak bırakmadık yüreğimizi sizden...
ama koruyamadık seni...
kopuverdi yüreğin yerine ayağında bi yerler...
uzak kaldın yine...
neredeyse bütün yıl...
çok bekledik seni...
uzaktan gözledik hep...
o zor günlerin acısı dinsin diye bekledik...
biz buradayız, biz direndik demek için bekledik...
biz fenerbahçeyi uzaktan sevdik sezer...
ama hep yakındık...
belki bildin de vurdun taa uzaklardan...
artık uzaklar olmasın diye...
olmasın be kardeşim...
ne çubuklu senden, ne sen çubukludan...
hoşgeldin sezer...
Allah seni bize ismaili sana bağışlasın...
gözlerinden sevinç yağmurları aksın...
gökkkuşağının arasından gülen yüzün hiç solmasın...
Özlemişim blog yazınızı :)
YanıtlaSilgozlerde cerahat birikmis... bu kadar ara verme guzel abim.
YanıtlaSilEski aciktaki direklerde kargalar duramazken o sogugu askla yiyenler cok iyi anliyor bunlari
YanıtlaSilFrekans ayni kalpler farkli.